Propolisin, arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünü olduğunu biliyor muydunuz?

Propolis arılar tarafından kovandaki mikropları yok etmek ve sterilizasyonu sağlamak için kullanılır. Arılar petek gözlerini önce propolis ile kaplar sonra ana arı petek gözüne yumurtasını bırakır. Bu sayede yumurtanın sağlıklı bir şekilde gelişmesi sağlanır. Ayrıca arılar, propolisle sıvanan petek gözlerine balını, polenini, arı sütünü koyar. Böylece arının ürünleri kovanda bozulmadan saklanır.

Kilo vermek isteyenlerin en büyük yardımcısı

Propolis nardan 80 kat daha güçlü antioksidan kapasiteye sahiptir. Bunun yanında antibakteriyel, antifungal, antiviral, antienflamatuvar ve antitümör etkileri de bulunmaktadır. Propolis ağırlıklı olarak, fenolik ve flavonoid yani antioksidan bileşenlerden oluşmaktadır. Propoliste karbonhidrat, yağ ve şeker bulunmaz yani kalorisi yoktur. Dolayısıyla propolis sıfır kaloridir. Bu sebeple kilo verme aşamasında da rahatlıkla tüketilebilen bir gıdadır. Özellikle kilo verme döneminde vücuda düzenli ve yeteri kadar antioksidan alınması gerekmektedir. Çünkü bu dönemde vücut dengesini sağlayabilmek ve metabolizmayı düzenleyebilmek için, antioksidanlar oldukça önemlidir. Yetersiz antioksidan içeren diyetler, kişilerde daha sonra sağlık sorunlarına yol açabilir.

Vücudumuzda her gün metabolik faaliyetler sonucunda serbest radikaller üretilir. Bu serbest radikaller düzenli olarak vücuttan atılmaz ise birikerek, kansere kadar varabilen pek çok yıkıcı ve kronik hastalığa yol açabilir. Antioksidanlar ise, vücuttaki serbest radikalleri yakalayarak vücuttan atılmasını sağlar. Dolayısıyla, her gün yeteri kadar antioksidan almak zorundayız.  Ancak günlük beslenmede yeteri kadar antioksidan alamıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı bir yetişkinin yeteri kadar antioksidan alması için 5-6 porsiyon taze meyve sebze ve 6-11 porsiyon tam tahıl tüketmesi gerektiğini belirtiyor. Günlük hayatımızın koşuşturmacası içerisinde beslenmemize yeteri kadar önem gösteremiyoruz. Aslında yeteri kadar antioksidan alamıyoruz. Dolayısıyla herkesin antioksidanca zengin gıdaları beslenmesine dahil etmesi zorunlu. Bilinen en güçlü doğal antioksidan olan propolisi, özüt damla formunda günlük tükettiğimizde, antioksidan ihtiyacımızın bir kısmını karşılayabiliriz. Böylece hücre hasarını ve vücutta toksinlerin birikmesini önleyebilir, uzun ve sağlıklı bir hayat şansı yakalayabiliriz.

Fenolikler ve flavonoidler bakımından oldukça zengin olan propolisin bilinen birçok özelliğinin yanında, bilimsel veri tabanlarında kan şekerini dengeleyici özelliği olduğu da belirtilmektedir. Bu nedenle diyet yapan kişilerin öğün aralarında en az 20 damla Saf Anadolu Propolisini yaklaşık 4 yemek kaşığı yoğurdun içerisine ilave edilerek tüketilmesi de önerilen yöntemler arasındadır. Böylece diyet esnasında kan şekerinin dengeli kalırken ve yağ yakımı kolaylaşır. Eğer vücutta kronik bir hastalık varsa, kullanılan propolis miktarı 4 katına yani günlük 20 damladan 80 damlaya çıkartılmalıdır. Zira hastalık sırasında vücudun antioksidan ihtiyacı artar.

Herkese sağlıklı günler diliyorum…