Propolisin tarihteki kullanımına bakıldığında, ilk defa Yunanlılar ve Mısırlılar tarafından antiseptik olarak kullanıldığını, Mısırlıların mumyalarını mikroplardan ve diğer parazitlerden korumak için propolis ile kapladıklarını, 11. yüzyılda İbn-i Sina’nın antiseptik özelliğinden dolayı askerlere yaralarını tedavi için propolisi tavsiye ettiğini ve hatta Rusların 2. Dünya Savaşı’nda verem salgınını propolis ile yendiklerini görüyoruz.
Antiseptik, antiviral, antibakteriyel, antifungal ve antioksidan özelliklerinden dolayı geçmişten günümüze yaygın bir kullanıma sahip propolis, kovandan çıktığı ham hali ile insan vücudu tarafından sindirilememektedir. Anak doğru özütleme yöntemiyle ve uzman gıda mühendisleri tarafından özütlendiğinde, insanlar tarafından sindirilebilir olan damla formuna kavuşur ve insan sağlığına faydalar sağlar.
2004 yılında İsrail’de çok merkezli yürütülen çift kör randomize kontrollü bir bilimsel çalışmada, çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde ekinezya, propolis ve C vitamini içeren bir karışımın etkinliği değerlendirilmiştir. Bilimsel çalışma, 12 haftalık kış döneminde gerçekleştirilmiş olup çalışmaya 1-5 yaş arası 430 çocuk dahil olmuştur. Katılımcılar, her grupta 215 kişi olacak şekilde rastgele 2 gruba ayrılmıştır. Deney grubuna 50 mg/mL ekinezya, 50 mg/mL propolis ve 10 mg/mL C vitamini içeren karışımdan günde 2 kez (1-3 yaş arası çocuklara 5.0 ml 4-5 yaş arası çocuklara 7.5 ml olmak üzere) verilmiştir. Kontrol grubu ise hiç propolis almamıştır. Bu bilimsel çalışmada, propolisli karışım alan grupta, solunum yolu enfeksiyonu atağı geçiren çocuk sayısının, toplam atak sayısının ve çocuk başına ortalama atak sayısının propolis almayan gruba göre anlamlı derecede daha düşük olduğunu saptanmıştır.
Kaynaklar:
Cohen HA, Varsano I, Kahan E, Sarrell EM, Uziel Y. Effectiveness of an Herbal Preparation Containing Echinacea, Propolis, and Vitamin C in Preventing Respiratory Tract Infections in Children: A Randomized, Double-blind, Placebo-Controlled, Multicenter Study. Arch Pediatr Adolesc Med. 2004;158(3):217–221. doi:10.1001/archpedi.158.3.217