Malzemeler:

• 3 adet olgun muz
• 3 adet yumurta
• Yarım su bardağı esmer şeker
• 1 paket vanilin
• Yarım su bardağı sıvıyağ
• 1 çay kaşığı kabartma tozu
• Yarım su bardağı şekersiz fıstık ezmesi
• 8 yemek kaşığı Anadolu poleni
• 1 tatlı kaşığı tarçın
• 1 tatlı kaşığı mahlep
• Aldığı kadar un

Hazırlık:

1. Muzları karıştırma kabına alıp çatal yardımıyla ezin. Yumurta ve şekeri de ekleyip çırpın.
2. Üzerine sıvı malzemleri ekleyin ve homojen kıvam alana dek çırpmaya devam edin.
3. Kabartma tozu, tarçın, mahlep, vanilin, şekersiz fıstık ezmesi, Anadolu poleni ve unu ekleyin.
4. Kek karışımını yağlı kağıt ile kapladığınız baton kalıba yayın.
5. 150 derece fırında 40-50 dakika kontrollü pişirin.

Afiyet Olsun!

Polenli Muzlu Fit Kek Tarifi yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

RAMAZANDA TOK TUTAN YİYECEKLER NELERDİR?

RAMAZAN DÖNEMİNDE ARI ÜRÜNLERİNİ BESLENMEYE DAHİL ETMENİN ÖNEMİ

Ramazan ayı, beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir dönemdir. Öğün sayısının azalması, yaklaşık 12-13 saati bulan açlık süresiyle birlikte günlük alınan enerji, besin öğesi çeşitliliği ve sıvı tüketiminin azalması gibi beslenme değişiklikleri, yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesini zorlaştırabilir. Bu sebeple, iftar ve sahur olmak üzere en az 2 öğünün sağlıklı besinlerle tamamlanması önemlidir.

RAMAZAN AYINDA DÜZENLİ PROPOLİS TÜKETİMİ, KİLO KONTROLÜNE YARDIMCI OLABİLİR!

İftara yakın saatlerde çok düşük seviyelere düşen kan şekeri, iftar yemeği ile hızlı bir artışa geçiyor. Doygunluk hissinin sağlanamaması nedeniyle iftarda ağır yemeklerin tercih edilmesi, tüketilen büyük porsiyonlar, şerbetli tatlılar, ramazan döneminde kilo artışına neden olabiliyor. Buna karşılık, ramazan ayında sağlıklı bir beslenme modeli benimseyerek hem ibadetinizi yerine getirmek hem de sağlıklı ve formda kalmak mümkün…

Bilimsel çalışmalar, propolis tüketiminin kilo kontrolüne yardımcı olabileceğine işaret ediyor. İşte çalışmanın detayları:
2017 yılında yapılan bilimsel bir çalışmada, propolisin kilo kontrolü üzerine etkisi ratlarda araştırılmıştır. Bu amaçla, ratlar deney ve kontrol grubu olarak rastgele ikiye ayrılmıştır. Deney grubundaki ratlara yüksek yağ içeren bir diyet protokolü uygulanmış ve 14 hafta boyunca propolis takviye edilmiştir. %2 propolis takviye edilen ratların vücut ağırlığı, çalışma başlangıcından itibaren 14. haftaya kadar kontrol grubundaki ratlara kıyasla 3. haftadan başlayarak, 7. hafta hariç olmak üzere azalmıştır. Propolis takviye edilen ratların epididimal yağ ve deri altı yağı ağırlığının anlamlı bir şekilde düşük olduğu saptanmıştır. Deney grubundaki farelerin epididimal yağ dokusu içine makrofaj ve T hücrelerinin sızması azalmıştır. Propolis takviye edilen grupta dışkı ağırlığının ve dışkıdaki yağ içeriğinin arttığı gözlenmiştir. Bu veriler, propolis takviyesinin, kilo kontrolü ve ağırlık azaltmada yağ emiliminin inhibisyonunu destekleyerek faydalı olabileceğini göstermektedir.

SAHURDA PROTEİN VE LİFTEN ZENGİN BESLENİN!

Sahur, günün daha verimli geçirilebilmesi için ihtiyaç duyulan enerji ve protein ihtiyacının karşılanması bakımından önemlidir. Sahur öğününün atlanması, açlık süresinin uzamasına, bireyin gün içerisinde daha yorgun, halsiz ve bitkin hissetmesine, metabolizma hızının yavaşlamasına sebep olabilir. Bu sebeple, sahur öğününün mutlaka yapılması, ramazan ayını daha rahat geçirmeye yardımcı olur.

Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, yulaf, tam tahıllı ekmekler, polen, arı ekmeği, meyve gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı önerilmektedir. Şarküteri ürünleri gibi yüksek yağ ve yüksek tuz içeren besinlerden uzak durulmalıdır. Sahuru tatlı ile bitirmek isteyenler ise ham ballar ile tüm besleyici içeriği korunmuş halde sahur sofralarını tatlandırabilir.

Uzun açlık nedeniyle özellikle gün içerisinde zorlanan bireylerin, daha uzun süre tok tutabilecek, lif ve protein içeriği yüksek gıdaları tüketmesini öneriliyor. Kompleks karbonhidratları içeren tam tahıllı ekmek, yulaf, meyveler, sebzeler ve polen sahur öğününde yer alabilecek gıdalardır.

Literatürde tek tam gıda olarak bilinen polen; A, C, E, D, K ve B grubu vitaminler, amino asitler, yağlar, lifler, karbonhidratlar, proteinler, polifenoller, fenolik ve flavonoid bileşenler, çinko, selenyum, magnezyum, kalsiyum, demir gibi önemli mineraller ve gerekli tüm elzem besin öğelerini içeriğinde doğal olarak bulundurur. Yapılan araştırmalar polenin yaklaşık %30 oranında protein içeriğine sahip olduğunu belirtmektedir. Ramazan ayında oluşabilecek vitamin ve mineral eksikliklerine karşı sahurda polen tüketerek hem daha uzun süre tok kalmaya katkıda bulunabilir, hem de vitamin mineral ihtiyacınızın karşılanmasına destek olabilirsiniz.

İFTAR SOFRASINA 10-15 DAKİKALIK BİR ARA VERİN…

İftara yakın saatlerde, kan şekeri çok düşük seviyelerde olduğundan, iftar saatiyle birlikte kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğabilmektedir. Dengeli ve yeterli bir iftar yemeğinde, küçük porsiyonlu ve enerji içeriği yoğun olmayan yiyecek ve içecekler tüketilmelidir. Orucu açtıktan sonra 1 büyük bardak su, ardından bir kase çorba tüketilmesi, ardından bir 10-15 dakika ara verilmesi önerilir. Akabinde ana yemekle birlikte mutlaka salata/sebze tüketilmesi de önemlidir. Gün içerisinde düşük seyreden kan şekerinin bir anda artışı ile iftardan sonra yaşanabilecek yorgunluk, halsizlik ve uyku halinin önüne geçmek için ana yemekte aşırıya kaçılmamalı ve yiyecekler mümkün olduğunca çok çiğnenerek, yavaş yavaş yenmelidir. Kızartılmış ve yağlı besinler yerine ızgara, fırın veya tencerede pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir. İftarda ramazan pidesi de kontrollü tüketilmesi gereken gıdalardan biridir.

YETERLİ SIVI ALIMINA DİKKAT EDİN!

İftar ve sahur arasında, yeterli su/sıvı alımı sağlanması dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biridir. Ramazan ayında mide ve bağırsak problemleri yaşanabileceğinden günde ortalama en az 2-2,5 litre su içmeye, sıvı ihtiyacını karşılayacak ayran, sade maden suyu, kefir vb. tüketmeye de özen gösterilmelidir.

HAFİF BİR ARA ÖĞÜN TERCİH EDİN!

İftar sonrası şeker ve şekerli besinlerin tüketmeye eğilim artmaktadır. Buna karşılık, özellikle şerbetli tatlı gibi ağır tatlılar yerine ham bal ve ham bal içeren tariflerle iftar sonrası tatlı ihtiyacınızı bastırabilir, daha sağlıklı bir ramazan ayı geçirebilirsiniz.

ARI EKMEĞİ, SİNDİRİM SİSTEMİNİ DÜZENLEMEYE YARDIMCI OLUYOR!

Arı ekmeği, arının kendi enzimleriyle polenin dış zarının sindirilmesi ile oluşan ve probiyotik nitelikte bakterileri de içeren zengin ve tamamen doğal bir üründür. Kısaca, polenin fermente halidir. Enzimlerle polenin dış zarının parçalanması bir fermentasyon işlemi olup, bu fermentasyon ile yararlı bakteriler gelişmektedir. Arı ekmeği içerisinde bulunan Lactobacillus ve bacillus türündeki bakteriler sayesinde doğal bir probiyotik olarak bağırsaklarda sağlıklı mikrobiyal dengeyi sağlar. Vitaminler, mineraller ve protein açısından da son derece zengin doğal bir gıdadır. Bilimsel araştırmalar; standart medikal tedaviye ek olarak arı ekmeğinin sindirim, bağışıklık sistemi, kolesterol ile kan basıncı seviyeleri ve karaciğer fonksiyonları üzerine düzenleyici etkilerinin olabileceğini göstermektedir. Bu besleyici değere sahip arı ürününün düzenli tüketimi, ramazanda ayında da sindirim sisteminizin düzenlenmesine ve bağışıklık sisteminizin normal fonksiyonuna katkıda bulunur.

KAYNAKLAR:

1. El Adaouia Taleb, R., Djebli, N., Chenini, H., Sahin, H. and Kolayli, S. (2020). In vivo and in vitro antidiabetic activity of ethanolic propolis extract. Journal of Food Biochemistry, https://doi.org/10.1111/jfbc.13267
2. Mărgăoan, R., Stranț, M., Varadi, A., Topal, E., Yücel, B., Cornea-Cipcigan, M., Campos, M. G., & Vodnar, D. C. (2019). Bee Collected Pollen and Bee Bread: Bioactive Constituents and Health Benefits. Antioxidants (Basel, Switzerland), 8(12), 568. https://doi.org/10.3390/antiox8120568
3. Mohammad, Salma Malihah, Nor-Khaizura Mahmud-Ab-Rashid, and Norhasnida Zawawi. “Stingless Bee-Collected Pollen (Bee Bread): Chemical and Microbiology Properties and Health Benefits.” Molecules 26.4 (2021): 957.
4. Sakai, T., Ohhata, M., Fujii, M., Oda, S., Kusaka, Y., Matsumoto, M., Nakamoto, A., Taki, T., Nakamoto, M., & Shuto, E. (2017). Brazilian Green Propolis Promotes Weight Loss and Reduces Fat Accumulation in C57BL/6 Mice Fed A High-Fat Diet. Biological & pharmaceutical bulletin, 40(4), 391–395. https://doi.org/10.1248/bpb.b16-00577

RAMAZANDA TOK TUTAN YİYECEKLER NELERDİR? yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

Peki arı zehri nasıl doğal botoks etkisi gösteriyor?

Arı zehri, içeriğinde bulunan hyaluronidazlar sayesinde cildin derinliklerine kolayca nüfus edebiliyor.

İçeriğindeki melittin sayesinde düz kasları uyarır.

Kan dolaşımını arttırarak uygulandığı bölgeye kolajen ve elastin liflerinin göçünü destekler.

Artan kolajen ve elastin, cildin daha dolgun ve daha canlı olmasını sağlarken aynı zamanda cilt elastikiyetini de arttırır.

İşte bu mekanizma ile, arı zehrinin ciltte yaşlanma ve kırışıklık karşıtı etkiler gösterdiği, ince kırışıklıkların ortadan kaldırılmasında etkili olduğu ve derin kırışıklıkların görünümünde azalma sağladığı biliniyor.

Arı Zehrinin Ciltte Yaşlanma ve Kırışıklık Karşıtı Etkisi

2015 yılında yürütülen bilimsel çalışmada, güneş ışınlarına ve doğal yaşlanma sürecine bağlı olarak görülen yüz kırışıklıkları üzerine arı zehrinin etkisi incelenmiştir.

Çalışmaya 30‐49 yaş aralığında 22 kadın katılmıştır. Çalışma başlangıcında 10 katılımcının hafif şiddette; 12 katılımcının ise orta şiddette cilt hasarı (photodamage) mevcuttur.

Katılımcılar 12 hafta boyunca günde 2 kez olmak üzere %0.006 konsantrasyonundaki arı zehri yüz serumunu kullanmışlardır.

Çalışmanın sonuçlarına göre, arı zehri serum uygulamasının; kırışıklık alanını, sayısını ve ortalama kırışıklık derinliğini azalttığı ve bu sayede yüzde yaşlılık karşıtı etkilerin görünür olarak sağlandığı görülmüştür.

Kaynak:

Han, Sang Mi, et al. “The beneficial effects of honeybee‐venom serum on facial wrinkles in humans.” Clinical interventions in aging 10 (2015): 1587.

Arılardan Cildinize Doğal Botoks Etkisi: Arı Zehrinin Yaşlanma ve Kırışıklık Karşıtı Etkilerini Keşfedin! yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

1. Arı Ekmeği: Seyahatler nedeniyle beslenme ve bağırsak düzeninizde değişiklik olabilir. Arı ekmeği içerisindeki doğal olarak probiyotik mikroorganizmalar bulunur. Probiyotik mikroorgaizmalar, sindirim sistemini düzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur. Anadolu arı ekmeğini günde 2 tatlı kaşığı yoğurt ile birlikte tüketebilirsiniz!

2. Anadolu Propolisi: Beslenmenize fenolik ve flavonoidleri dahil ederek bağışıklık sisteminizi doğal olarak desteklemenin doğal bir yolu ise Anadolu propolisi tüketmektir. En az %10 oranında saf anadolu propolisi içeren bir özütten çocukların günde 10 damla, yetişkinlerin ise 20 damla, su, süt veya meyve suyu ile tüketmesi önerilir.

3. Non-Nano Mineral Çinko İçeren Güneş Kremi: Kış sporları yapacaksanız, Anadolu Propolisi ve non-nano mineral çinko içeren yüz güneş kremlerini çantanızda mutlaka bulundurun. Çünkü, zararlı UVA ışınları yıl boyunca cildinize ulaşır, non-nano mineral çinko filtre içeren %100 doğal yüz güneş kremleri, UVA ışınlarının neden olduğu yaşlanmaya karşı cildinizi korur.

4. Dudak Koruyucu: Anadolu Propolisi ve shea yağı gibi besleyici yağlar içeren tamamen doğal dudak koruyucular, soğuk havalarda kuruyan ve çatlayan dudaklarınız için idealdir. Antioksidanlar bakımından zengin kara mürver meyvesi ve Anadolu propolisi, çatlamış dudakları onarırken, besleyici yağlar ve B5 gibi değerli vitaminler de doğal bakım sağlar.

5. Propolisli Sprey: Tatilde boğazınızı rahatlatmak ve nefesi ferahlatmak için propolisli spreyler her an yanınızda bulunmalıdır. Anadolu propolisi, ham bal ve mentol gibi doğal bileşenler içeren propolisli spreyler ile ağız ve boğaz floranızı desteleyebilirsiniz. Anadolu propolisi, virüs ve bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlara karşı korunmada bağışıklık sisteminizi desteklemeye yardımcı olur.

Kış Tatiline Çıkarken Çantanızda Mutlaka Bulunması Gereken 5 Favori Arı Ürünü! yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

Bu enfeksiyonlardan korunmak için bazı basit önlemler almak, çocuklarımızın hasta olmasının önüne geçmeye yardımcı olabilir:

• Sık sık el yıkama alışkanlığı
• Toplu taşıma sistemleri gibi kalabalık ortamlarda maske kullanımı
• Sağlıklı beslenme
• Düzenli uyku
• Kapalı ortamların dzenli bir şekilde havalandırılması
• Doğal bağışıklık desteklerini düzenli olarak kullanmak

Propolis ve arı sütü, farklı toplumlar tarafından uzun yıllardır çocukların bağışıklık sistemini desteklemek amacıyla kullanılmıştır.

Propolis, arıların bitkilerin yaprak sap ve tomurcuklarından elde ettiği tamamen doğal bir arı ürünü olup kovanda sterilizasyon amacıyla kullanılmaktadır. Kovanın sterilizasyonu amacıyla çeşitli virüs ve bakterilerin bertaraf edilmesi amacıyla kullanılan bu doğal ürün, insan vücudunda da benzer bir görevi yerine getirerek antiviral, antibakteriyel, antioksidan etkileri ile bağışıklık sistemini destekler.

Alanında uzman gıda mühendisleri tarafından doğru işlem yardımcıları kullanılarak propolis damla haline getirilmiş, antioksidan, fenolik ve flavonoid miktarları standardize edilmiş, en az %10 oranında saf Anadolu propolisi içeren bir özütten çocukların günde 10 damla, yetişkinlerin ise günde 20 damla tüketmesi tavsiye edilir. Propolis damla, su, süt, meyve suyu, bal, pekmez, yoğurt gibi sıcak olmayan gıdalarla birlikte tüketilebilir.

Arı sütü, işçi arıların kraliçe arıyı ve yavru arıları beslemek amacıyla ürettikleri tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arı sütünün bileşiminde, başka hiçbir gıdada bulunmayan 10-HDA ve royalaktin gibi aktif bileşenlere ek olarak, proteinler, yağlar, karbonhidratlar, A, D, E ve B grubu vitaminleri, magnezyum, demir ve çinko mineralleri de doğal olarak bulunur. Yaşamı boyunca yalnızca arı sütü ile beslenen kraliçe arı, işçi arılardan 30 kat daha uzun süre yaşar ve yaklaşık 2 kat daha büyüktür. Bu özelliğin, arı sütüne özgü 10-HDA ve Royalaktin’den kaynaklandığı düşünülmektedir.

Arı sütü, kraliçe arı için ne kadar faydalı ise benze şekilde insan sağlığı için de bir o kadar değerlidir. Büyüme ve gelişmeyi, beyin ve zekâ gelişimini ve bağışıklık sistemini destekler. Bu kadar değerli bir arı ürünü olan arı sütünü, çocukların günde ¼- ½ çay kaşığı taze arı sütünü aç karnına tüketmesi önerilir.

Çocuklarımızı Hastalıklardan Korumak İçin Neler Yapabiliriz yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

Anadolu Propolisi Covid-19’a Karşı Etkili!

Özellikle mevsim geçişlerinde, virüslerin etkisiyle sıkça karşılaştığımız bu dönemde, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek önem kazanıyor. Çünkü bağışıklık sistemi düşük olan bireylerde maske kullanımı enfeksiyonlardan korunmada yetersiz kalabiliyor. Şu anda ülkemizde Covid-19’un yanında, RSV, Rhinovirüs ve İnfluenza da yaygın şekilde görülüyor. Bu virüslerin bir arada görülmesi ise, hastalığın şiddetini ve süresini uzatıyor. Bu nedenle bağışıklık sistemine dikkat etmek şart!

Maskenizi Takın, Bağışıklığınızı Unutmayın!

Her ne kadar maskeler, virüs bulaşma riskini azaltmada etkili olsa da bağışıklık sistemimizi güçlendirmek de bir o kadar önemli. Unutmayalım ki, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, virüslerle daha fazla mücadele etmek zorunda kalabilir. İşte tam da bu noktada, Anadolu Propolisi devreye giriyor!

Bilimsel araştırmalar, Anadolu Propolisinin Covid-19 gibi viral enfeksiyonlarla mücadelede etkili olduğunu gösteriyor. Ülkemizde yapılan bir bilimsel çalışma;

2020 yılında yapılan bilimsel çalışmada, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma hastanesi sağlık çalışanları üzerinde, Anadolu propolisinin COVID-19’a karşı etkisi araştırılmıştır. 209 sağlık çalışanının katıldığı çalışmayı 204 kişi tamamlanmıştır. Deney grubundaki 102 katılımcı, bir ay boyunca %30 oranında Anadolu Propolisi Damla tüketti; kontrol grubundaki diğer 102 katılımcı ise herhangi bir tedavi almadan takip edildi.

Planlanan takip süresinin sonunda, semptomatik vakalara göre tüm grupların PCR analiz sonuçları değerlendirildi. %30 Anadolu Propolisi Damla alan grupta sadece 2 katılımcıda COVID-19 PCR pozitifliği tespit edilirken, kontrol grubunda takip edilen 102 katılımcının 14’ünde COVID-19 PCR testi pozitif tanısı konuldu.

Bu verilere dayanarak, COVID-19’a karşı Anadolu Propolisi alan grupta yaklaşık olarak %98 oranında istatistiksel anlamlı bir koruyuculuk belirlendi. Bu etkileyici sonuçlar, Anadolu Propolisi’nin virüsle mücadelede önemli bir role sahip olabileceğini gösteriyor.

Bağışıklığı Güçlendirmenin Yolları

Düzenli Anadolu Propolisi tüketimi ile bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yanında sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku, stresten uzak durma ve su tüketimi gibi diğer faktörler de dengeli bir bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir. Tüm bu sağlıklı yaşam önerilerini bir araya getirerek, vücudumuzun enfeksiyonlarla mücadelesine destek olabiliriz.

Propolis Nasıl Kullanılır?

Bağışıklığı desteklemek için Anadolu Propolisinin kullanımı nasıl olmalı diye merak edenler; yetişkinler için günde 20 damla, çocuklar için ise günde 10 damla kadar, en az %10 oranında saf Anadolu propolisi içeren bir özütün tüketilmesini öneriyorum. Hastalık dönemlerinde bu miktarları 4 kat artırarak bağışıklık sistemimize ek destek sağlayabiliriz. Anadolu Propolisini su, meyve suyu, süt, bal, yoğurt, pekmez gibi gıdalara ekleyerek tüketebilirsiniz.

Kaynak:

Guler, E., Bilir, O., Osman Kocak, A., Atas, I., & Tanugur Samanci, A. E. (2022). The prophylactic efficacy of Anatolian propolis in individuals at high risk of COVID-19. European review for medical and pharmacological sciences, 26(2 Suppl), 53–60. https://doi.org/10.26355/eurrev_202212_30483

Covid-19 Enfeksiyonlarına Karşı Anadolu Propolisinin Etkisi yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

Üst solunum yolu enfeksiyonları, burun, boğaz, sinüsler ve soluk borusunu içeren üst solunum yolu organlarını etkileyen enfeksiyonlardır. Bu enfeksiyonlar genellikle virüsler tarafından neden olur, ancak bazen bakteriler de sorumludur. Üst solunum yolu enfeksiyonları, mevsimsel geçişlerle birlikte sıkça karşılaşılan sağlık sorunları arasında yer alır. Bu tür rahatsızlıkların tedavisinde, geleneksel yöntemlerin yanı sıra doğal ve etkili çözümler de önemli bir yer tutmaktadır. İki önemli bilimsel çalışma, propolis içeren burun ve boğaz spreylerinin, çocuklardan yetişkinlere kadar geniş bir yaş grubunda üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı etkili bir alternatif olabileceğini ortaya koymaktadır.

1. Propolisli Burun Spreylerinin Akut Rinit ve Soğuk Algınlığı Üzerine Olumlu Etkisi

2017 yılında yapılan bir çalışma, propolisli burun spreyinin akut rinit ve soğuk algınlığı semptomlarına karşı olumlu etkilerini ortaya koymuştur. Çalışmaya 2-12 yaş arası 40 çocuk hasta katılmış ve propolisli burun spreyi 7 gün boyunca (günde 3 kez) uygulanmıştır. İlk gün ile yedinci gün arasında yapılan karşılaştırmada, propolisli spreyin semptomlarda belirgin bir düzelme sağladığı görülmüştür. 4. günden itibaren burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırma ve öksürük gibi semptomlarda azalma kaydedilmiş, 7. gün sonunda ise belirgin bir iyileşme gözlemlenmiştir. Araştırmacılara göre, propolisli burun spreyi, çocuklarda akut rinit ve soğuk algınlığı tedavisine etkili bir destek sağlayabilir.

2. Propolisli Boğaz Spreylerinin Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları Üzerine Olumlu Etkisi:

İtalya’da 2021 yılında gerçekleştirilen bir klinik çalışma, propolis ekstraktının hafif üst solunum yolu enfeksiyonları üzerindeki olumlu etkilerini değerlendirmiştir. 8 hafta süren bu çalışmada, 122 sağlıklı yetişkin iki gruba ayrılmıştır. Deney grubuna propolisli boğaz spreyi uygulanırken, kontrol grubu propolis almamıştır. Üçüncü gün itibariyle propolis alan katılımcıların %83’ünde semptomlarda gerileme kaydedilmiş, beşinci gün ise tüm katılımcılar tamamen iyileşmiştir. Çalışmanın sonuçları, propolis takviyesinin hem bakteriyel hem de viral kaynaklı hafif üst solunum yolu enfeksiyonlarında semptomları azaltmada etkili olabileceğini göstermektedir.

Bu çalışmalar, propolisli burun ve boğaz spreylerinin üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı etkili bir doğal destek sağlayabileceğini göstermektedir.

Kaynaklar:
1. Marti, J., et al. “Propolis nasal spray effectively improves recovery from infectious acute rhinitis and common cold symptoms in children: a pilot study.” Journal of Biological Regulators and Homeostatic Agents 31.4 (2017): 943-950
2. Esposito C, Garzarella EU, Bocchino B, et al. A standardized polyphenol mixture extracted from poplar-type propolis for remission of symptoms of uncomplicated upper respiratory tract infection (URTI): A monocentric, randomized, double-blind, placebo-controlled clinical trial. Phytomedicine. 2021;80:153368. doi:10.1016/j.phymed.2020.153368

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonlarına Doğal Çözüm: Propolis! yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

Kış mevsimi, soğuk hava ve artan virüslerle birlikte gelen hastalıkların artışını beraberinde getirir. Ancak, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek vücudumuzu bu hastalıklara karşı koruyabiliriz. İşte bağışıklık sistemimizi doğal olarak desteklemenin bazı etkili yolları:

Dengeli Beslenme:

Vitamin ve mineral açısından zengin besinler tüketmek bağışıklık sistemini güçlü tutmaya yardımcı olur. C vitamini, D vitamini, çinko ve antioksidanlar içeren sebze ve meyveleri günde en az 5 porsiyon tüketmeye özen gösterin. Mevsimine uygun sebze ve meyveleri tercih edin.

Su Tüketimi:

Yeterli su içmek vücutta toksinlerin atılmasına yardımcı olur ve bağışıklık sistemini destekler. Günlük olarak önerilen su miktarı kg başına yaklaşık 30-40 ml’dir. Bu 70 kg ağırlığında yetişkin bir birey için yaklaşık 2-3 litre su demektir.

Düzenli Egzersiz:

Düzenli egzersiz, bağışıklık sistemini güçlendirecek hormonların salgılanmasını sağlar. Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı bir yaşam için haftada en az 150 dakika orta şiddetli egzersiz öneriyor!

Yeterli Uyku:

Yetersiz uyku, bağışıklık sisteminin azalmasına neden olabilir. Her gece 7-8 saat uyku almaya özen gösterin.

Stresten Kaçınma:

Kronik stres, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Rahatlatıcı aktiviteler, meditasyon ve derin nefes almak stresle başa çıkmada yardımcı olabilir.

Probiyotikler:

Bağırsak sağlığınızı güçlendiren probiyotikler, bağışıklık sistemini destekler. Yoğurt, kefir ve arı ekmeği gibi fermente gıdaları diyetinize ekleyin.

Doğal probiyotik kaynağı arı ekmeği ile tanıştınız mı?

Arılar, kovanda poleni kendi enzimleri ile muamele ederek bir çeşit fermantasyon işlemine uğratırlar. Bu işlem, doğal bir şekilde gerçekleştiğinden, polen fermente olarak arı ekmeğine dönüşür. Bu nedenle de arı ekmeği doğal bir probiyotik gıda olma özelliği kazanır. Probiyotik mikroorganizmalar, bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunurlar.

Arı Ürünleri:

Arılar tarafından kovanın sterilizasyonunu sağlamak amacıyla üretilen propolis, antiviral ve antibakteriyel özelliklere sahiptir. Kovanda yaşamın devamlılığını sağlayan propolis, arılar için olduğu gibi insan sağlığı için de faydalıdır.

Doğal bağışıklık desteği olarak her gün Anadolu propolisi tüketmeliyiz!

Propolis, fenolik ve flavonoidler bakımından zengin içeriği sayesinde bağışıklık sistemini destekler. Vücudun savunma mekanizmasına katkıda bulunarak virüs ve bakterilerin neden olduğu hastalıklara karşı doğal bir koruma sağlar. Çocukların her gün 10 damla, yetişkinlerin ise her gün 20 damla Saf Anadolu Propolisi içeren bir özütten tüketmesi önerilir.

Kış aylarında sağlığınızı korumak için bu doğal yöntemleri deneyerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve hastalıklara karşı direncinizi artırabilirsiniz!

Kış Aylarında Bağışıklık Sistemini Doğal Olarak Güçlendirmenin Yolları yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

Antioksidanlar, sağlıklı beslenmenin yanı sıra takviye olarak alınması gereken doğal biyoaktif maddelerdir. Anadolu propolisi ise nardan 80 kat daha fazla antioksidan içeriği sayesinde, antioksidanları vücudumuza almanın en kolay yollarından biridir. Bu blog yazısında, arı mucizesi olarak da bilinen propolisten ve propolisin nasıl kullanılacağından bahsedeceğiz!

Arı Mucizesi Propolis Nedir Nasıl Kullanılır?

Propolis arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar, propolisi kovanlarını sterilize etmek amacıyla kullanırlar. Pro ön, polis şehir anlamına gelmektedir. Propolis ise “şehrin koruyucusu” anlamında kullanılmaktadır. Yani arıların, şehri olan kovanın koruyucusu olarak bilinen madde, propolistir.

Propolis, ham haliyle reçine ile karışık, yapışkan bir madde olduğundan kovanda sterilizasyonun yanında, çatlakların kapatılması ve soğuk günlerde kovan iç sıcaklığının korunması vb. pek çok amaçla kullanılmaktadır.
Arı mucizesi propolis özellikle bağışıklık sistemini desteklemek amacıyla hem çocuk hem de yetişkinler tarafından tüketilmelidir. Propolis özütü, su, süt, meyve suyu, bal, pekmez, yoğurt gibi gıdalarla birlikte tüketilebilir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak amacıyla yetişkinlerin her gün 20 damla, çocukların ise her gün 10 damla kadar Anadolu propolisi tüketmesi önerilir. Antioksidan, fenolik ve flavonoid miktarı standardize edilmiş, kovandan sofraya prensibiyle kalitesi her aşamada denetlenmiş, sözleşmeli arıcılık modeli ile üretilmiş, ISO, GMP, BRC gibi kalite sertifikaları ile sertifikalandırılmış tesislerde üretilen ve en az %10 oranında Anadolu propolisi ekstraktı içeren bir özütü tercih etmekte fayda vardır.

Arı Mucizesi Propolisin Faydaları

Propolisi arılar için bu kadar değerli yapan özellikler, şüphesiz ki insanlar için de bir o kadar faydalıdır. Propolisin içeriğinde biyololojik aktivite gösteren maddeler fenolik ve flavonoidler yani polifenoller olarak isimlendirilir. Propolise özgü polifenoller sayesinde propolis, antioksidan, antiviral, antibakteriyel, antifungal, antiseptik özellikler taşır.
Bilimsel çalışmalarda, balmumu ile karışık halde bulunan ham propolisten insan vücudunun faydalanamadığı, bu nedenle de özütlenerek balmumundan ayrıştırılması gerekliliği belirtilmiştir. Ham propolis özütlendiğinde insan vücudundaki biyoyararlanımı %2’den %90’lara kadar artmaktadır. Bu nedenle propolisin mutlaka etanol, glikol, gliserol gibi bir ekstraksiyon çözücüsü ile özütlenerek sıvı yani damla hale getirilmesi gerekir.
Propolis özütünün antioksidan içeriği, elde edildiği coğrafyaya, ekstraksiyon metoduna ve arıların gezdiği çiçeklerin çeşitliliğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Anadolu coğrafyası, 12.000 endemik türe sahiptir ve bu sayı, Avrupa’nın tamamındaki bitki çeşitliliğinin yaklaşık 3 katına eşittir. Dolayısıyla hem iklim koşulları hem de bitki çeşitliliği bakımından Anadolu coğrafyası eşsiz bir bölgedir. Bu bölgeden elde edilen propolis de en değerli propolistir.

Anadolu coğrafyasından elde edilen Anadolu propolisi ekstraktının en az 15 farklı fenolik ve flavonoid çeşitliliğine sahip olduğu bilinmektedir. Anadolu propolisi özütü, kafeik asit fenetil ester, galangin, resveratrol, kuersetin ve kafeik asit başta olmak üzere pek çok değerli polifenolleri içerir.

Nardan 80 Kat Daha Güçlü Bir Antioksidan: Anadolu Propolisi! yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.

Selülit ve çatlaklar, özellikle kadınların karşılaştığı cilt problemleri arasında yer alıyor. Bu durumun önüne geçmek amacıyla kadınların başvurduğu ilk yöntemler arasında ise selülit kremi ile düzenli bir cilt bakımı yer alıyor. Peki etkili bir selülit karşıtı cilt bakımı için nelere dikkat etmeliyiz? Hangi içeriklere sahip selülit kremlerini tercih edebiliriz? Son gelişmeler, selülit karşıtı cilt bakımında hangi arı ürününe işaret ediyor? Bu blog yazısında, selülit ve çatlaklarla mücadelede doğal bir yöntem olan arı zehrinin etkilerini inceleyeceğiz.

Selülit ve Çatlakların Nedenleri

Selülit genellikle kadınlarda; bacaklar, kalçalar, karın ve üst kol gibi bölgelerde görülen bir cilt problemidir. Selülit oluşumuna hormonal değişiklikler, genetik faktörler, kilo alımı, hareketsizlik ve yetersiz kan dolaşımı gibi faktörler neden olurken, çatlaklar ise cilt altındaki bağ dokusu liflerinin yırtılması sonucu oluşur. Hamilelik, hızlı kilo değişiklikleri, ergenlik dönemi, hormonal değişiklikler ve genetik faktörler çatlakların nedenleri arasındadır.

Selülit ve Çatlaklardan Kurtulmak İçin Yapılması Gerekenler

Selülit ve çatlaklardan kurtulmanın yaşam tarzı değişikliği ile mümkün olduğunu vurgulamak gerekir! Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, yeterli su tüketimi ve cilt bakımı, selülit ve çatlakların oluşumunu engellemek için önemlidir. Sağlıklı beslenmede antioksidanlar, yüksek yağ içeren gıdalardan kaçınma, paketli gıdalar ve alkol tüketimini sınırlama, taze sebze ve meyvelere öncelik verme, bol su içme alışkanlıkları önemlidir. Daha fazla hareket etmek, düzenli egzersiz yapmak da selülit ve çatlaklarla başa çıkmak için etkili bir yoldur.

Arı Zehirli Selülit Kremi: Doğal Çözüm

Selülit ve çatlakları doğal yollarla gidermenin bir yolunun düzenli cilt bakımı olduğundan bahsetmiştik. Peki ya hangi içeriklere sahip bir selülit kremini tercih etmeliyiz?

Selülitle mücadelede, selülit oluşumunun temelindeki hareketsizlik ve kan akışındaki azalma giderilmelidir. Cilt bakımı sırasında yapılan masaj, kan akışını artırarak selülit problemlerine karşı savaşır. Arı zehri, cildinize uygulandığında içerdiği bileşenlerle kan dolaşımını artırır, düz kasları uyarır. Böylelikle selülit ve çatlakların görünümünü azaltmaya ve cildinizi pürüzsüzleştirmeye yardımcı olur.

Sonuç olarak; arı zehri içeren selülit kremleri, selülit ve çatlaklarla mücadelede doğal bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Düzenli cilt bakımı ve arı zehirli selülit kremleri kullanarak cildinizde olumlu değişiklikler gözlemleyebilirsiniz. Selülit ve çatlaklarla başa çıkmak için doğal ve etkili bir yol arıyorsanız, arı zehirli selülit kremlerini denemek iyi bir seçenek olabilir.

Arı Zehri: Doğal Selülit Karşıtı Bir Mucize yazısı ilk önce Aslı Elif TANUĞUR SAMANCI üzerinde ortaya çıktı.